İnternetten Para Kazanma Yolları Nelerdir?

İnternetten para kazanmanın birçok yolu vardır. En yaygın yollardan bazıları şunlardır:

1. Serbest çalışma: Çeşitli becerilere sahipseniz, internette serbest çalışan olarak para kazanabilirsiniz. Yazma, tasarım, programlama, çeviri ve pazarlama gibi alanlarda birçok freelance iş fırsatı mevcuttur.

2. E-ticaret: Kendi e-ticaret sitenizi kurarak veya pazaryerlerinde satış yaparak ürün satabilirsiniz.

3. Blog yazarlığı: Bir blog yazarak ve reklam veya bağlı pazarlama yoluyla para kazanabilirsiniz.

4. YouTube: YouTube’da video oluşturarak ve reklam geliri veya sponsorluk yoluyla para kazanabilirsiniz.

5. Online kurslar: Uzman olduğunuz bir konuda online kurs oluşturabilir ve satabilirsiniz.

6. Anketler: Online anketlere katılarak para kazanabilirsiniz.

7. Mikro işler: Mikro iş platformlarında kısa ve basit görevleri tamamlayarak para kazanabilirsiniz.

8. Sosyal medya: Sosyal medya platformlarında etkileyici bir takipçi kitlesi oluşturarak ve sponsorluk veya ürün yerleştirme yoluyla para kazanabilirsiniz.

9. Dijital ürünler: E-kitaplar, müzik, fotoğraflar veya yazılım gibi dijital ürünler satarak para kazanabilirsiniz.

10. Yatırım: Hisse senedi, forex veya kripto para gibi varlıklara yatırım yaparak para kazanabilirsiniz.

İnternetten para kazanmanın en iyi yolu, becerilerinize ve ilgi alanlarınıza uygun bir yöntem seçmektir. Başlamadan önce araştırmanızı yapmak ve seçtiğiniz yöntemin risklerini ve ödüllerini anlamak önemlidir.

Hafızanızı Geliştirmenin Yolları

Hafızanızı geliştirmek için yapabileceğiniz birçok şey var. Son araştırmalar, hafızanın beynin birçok farklı bölgesini içeren karmaşık bir süreç olduğunu gösteriyor. Bu nedenle, hafızanızı geliştirmenin en iyi yolu, beyninizi farklı açılardan çalıştıran bir dizi farklı teknik kullanmaktır.

Hafızanızı geliştirmenin bazı yolları şunlardır:

1. Beyin egzersizleri: Bulmaca çözmek, hafıza oyunları oynamak ve yeni şeyler öğrenmek gibi beyin egzersizleri, hafıza fonksiyonlarınızı geliştirmeye yardımcı olabilir.

2. Düzenli egzersiz: Düzenli egzersiz yapmak, beyninize giden kan akışını ve oksijeni artırarak hafıza ve bilişsel işlevleri geliştirmeye yardımcı olabilir.

3. Yeterli uyku: Yeterli uyku, beyninizin yeni bilgileri öğrenmesine ve depolamasına yardımcı olur. Yetişkinlerin her gece 7-8 saat uyuması önerilir.

4. Sağlıklı beslenme: Sağlıklı bir beslenme, beyninizin ihtiyaç duyduğu besinleri almasını sağlayarak hafıza ve bilişsel işlevleri destekler.

5. Stresi yönetmek: Stres, hafıza ve bilişsel işlevler üzerinde olumsuz bir etkiye sahip olabilir. Yoga, meditasyon veya nefes egzersizleri gibi stres yönetimi teknikleri uygulamak hafızanızı korumaya yardımcı olabilir.

Hafıza geliştirme programları:

Hafızanızı geliştirmenize yardımcı olabilecek birçok bilgisayar programı ve uygulama mevcuttur. Bu programlar genellikle hafıza oyunları, bulmacalar ve diğer beyin egzersizleri içerir.

Bazı popüler hafıza geliştirme programları şunlardır:

  • Lumosity
  • Elevate
  • BrainHQ
  • Memrise

Bu programların etkililiği kişiden kişiye değişebilir. Bir programı seçmeden önce araştırmanızı yapmak ve kullanıcı yorumlarını okumak önemlidir.

Hafızanızı geliştirmek için yapabileceğiniz en önemli şey, beyninizi aktif ve zinde tutmaktır. Düzenli olarak yeni şeyler öğrenmek, zihinsel olarak zorlayıcı aktivitelere katılmak ve sağlıklı bir yaşam tarzı sürdürmek hafızanızı yıllarca korumanıza yardımcı olabilir.

Yapay Zeka Roman Yazabilir mi?

1. Konu Üretme:

  • Veri Analizi: Yapay zeka, geniş bir roman veritabanını analiz edebilir ve başarılı kitaplarda yaygın olan kalıpları, karakter arketiplerini ve olay örgülerini öğrenebilir. Bu bilgi, benzer temalara ve yapılara sahip ilgi çekici bir olay örgüsü tasarlaması için başlangıç noktası olabilir.
  • Rastgelelik: Yapay zeka, yeni fikirler üretmeye yardımcı olmak için rastgele kelimeler, temalar veya karakter tanımlamaları oluşturabilir. Bu, alışılmadık bağlantılara ve benzersiz bir yöne doğru gelişmesi için ilginç bir başlangıç ​​noktası olabilir.

2. Karakter Gelişimi:

  • Öğrenme Algoritmaları: Yapay zeka, okuyucunun duygusal olarak bağlanabileceği inandırıcı diyaloglar ve iç monologlar oluşturarak karakter gelişimini ilerletebilir. Bir karakterin belirli bir mizacı ve kişilik özelliklerini öğrenir, bu nedenle tepkileri ve seçimleri tutarlı ve doğal hissettirir.
  • Arketipler ve Geçmiş Oluşturma: Yapay zeka, kahramanın yolculuğu gibi arketipsel modelleri kullanarak veya trajik bir geçmiş gibi motivasyonlar oluşturarak karakterler için ilgi çekici hikayeler oluşturabilir.

3. Dil ve Üslup

  • Yazarların Taklidi: Yapay zeka, belirli bir yazarın dilsel özelliklerini öğrenerek belirli bir üslupta bir roman yazabilir veya istenildiğinde bu tarzı değiştirebilir.
  • Açıklayıcı Sahneler: Yapay zeka, betimleyici bir dil kullanarak, okuyucunun kafasında canlı görüntüler ve duygusal sahneler oluşturabilir.

4. Düzeltme ve Düzenleme:

  • Dilbilgisi ve Akıcılık: Yapay zeka, dilbilgisi hatalarını, garip cümle yapılarını düzeltmeye ve metin okunurluğunu iyileştirmeye yardımcı olarak yazının cilalanmasına yardımcı olabilir.
  • Tutarlılık ve Mantık: Yapay zeka, olay örgüsündeki mantıksal tutarsızlıkları tespit edebilir ve anlatımın daha uyumlu olmasını sağlayabilir.

Önemli Hususlar:

  • Orijinallik: AI tarafından yazılan metnin insan yaratıcılığının yerini doldurması amaçlanmamıştır. En iyi ihtimalle bir araç olarak hizmet edebilir. İnsan dokunuşu, benzersiz bir bakış açısı ve yaratıcı bir kıvılcımla birleştirilirse, en ilginç sonuçları doğurur.
  • Etik: Bir AI romanı yazar olarak kullanılıyorsa şeffaflık önemlidir. Okuyucuların yazının kısmen (veya tamamen) algoritmalar tarafından oluşturulduğunun farkında olması gerekir.

Yapay zekanın geleceğin romanlarını tek başına yazacağını düşünmeseniz de, kesinlikle yazma sürecinin büyüleyici bir parçası olabilir!

Yapay Zeka İle Nasıl Para Kazanılır?

Yapay zeka, günümüzde birçok farklı alanda iş yapma ve gelir elde etme fırsatları sunuyor. İşte yapay zeka ile para kazanmanın bazı yolları:

  1. İçerik Oluşturma ve Düzenleme: Eğer makaleler, blog yazıları veya hikayeler yazıyorsanız, yapay zekâdan faydalanabilirsiniz. Yapay zeka, içerik üretimini hızlandırabilir ve düzenleme süreçlerini kolaylaştırabilir. Ayrıca çeviri ve dil düzenleme hizmetleri için de yapay zekâ kullanabilirsiniz.
  2. SEO Pazarlaması: İçerik oluşturmanın yanı sıra SEO alanında da etkili olabilirsiniz. Anahtar kelime stratejilerini geliştirebilir ve içeriklerinizi daha görünür hale getirebilirsiniz.
  3. Grafik Tasarım Oluşturma: Yapay zekâ, görsel tasarım süreçlerinde de kullanılabilir. Görseller oluşturmak için yapay zekâyı kullanarak, içeriklerinizde veya çevrim içi platformlarda satışa sunabileceğiniz görseller hazırlayabilirsiniz.
  4. Veri Analizi ve Raporlama: Büyük veri kümelerinden anlamlı bilgiler çıkararak veri analizi yapabilir ve sonuçları anlaşılır şekilde raporlayabilirsiniz.
  5. Ses ve Görüntü İşleme: Sesli kitaplar, reklamlar veya seslendirme işleri için yapay zekâyı kullanabilirsiniz.
  6. Mobil ve Web Uygulamalarında Yapay Zekâ Entegrasyonu: Mobil uygulamalar veya web siteleri için yapay zekâ entegrasyonu yaparak gelir elde edebilirsiniz.
  7. Sosyal Medya Yönetimi: Sosyal medya hesaplarını yönetmek ve içerik üretmek için yapay zekâdan faydalanabilirsiniz.
  8. Reklamcılık ve Hedefleme: Yapay zekâ, reklam kampanyalarını optimize etmek ve hedef kitleye daha etkili bir şekilde ulaşmak için kullanılabilir.
  9. Yapay Zekâ Eğitimleri: Yapay zekâ alanında eğitimler vererek gelir elde edebilirsiniz.

Unutmayın ki yapay zeka, insan faktörünü tamamen ortadan kaldırmayacak, ancak birçok mesleği etkileyecek ve iş dünyasını dönüştürecektir. Hangi alanda uzman olduğunuzu düşünerek, yapay zekâyı nasıl kullanabileceğinizi değerlendirebilirsiniz.

10 Yıl Sonra Yapay Zeka İş Dünyasını Nasıl Etkiler?

Yapay zeka, hızla gelişen bir alan ve gelecekte birçok mesleği etkileyecek. İşte yapay zekanın elimizden alacağı bazı meslekler:

  1. Temel Bilgisayar İşleri (Programlama, Veri Analizi, Web Geliştirme): Yapay zeka, web siteleri oluşturma, veri analizi ve hatta mikro hizmetler oluşturma gibi işleri insan faktörünü ortadan kaldırarak daha hızlı ve etkili bir şekilde gerçekleştirebilir. Büyük şirketler, bu alanda öncülük ediyor.
  2. Yazma ve Düzenleme İşleri (Editörlük): ChatGPT gibi uygulamalar, yazı yazma ve metin düzenleme konusunda oldukça iyi iş çıkarıyor. Temel düzeyde yazı yazma veya hataları düzeltmeyi gerektiren işlerin gelecekte yapay zeka tarafından devralınabileceği düşünülüyor.
  3. Çevirmenlik: Yapay zeka, çeviri işlerinde de kullanılmaya başlandı. Gelecekte çevirmenlerin meslekleri de etkilenebilir.
  4. Mali Yöneticiler ve Direktörler: Finans alanında yapay zeka, veri analizi ve risk yönetimi gibi görevleri üstlenebilir.
  5. Psikologlar: Yapay zeka, psikolojik danışmanlık ve terapi alanında da kullanılmaya başlanabilir.
  6. Robotik Mühendislik ve İnsansı Robotlar: Yapay zeka, robotik mühendislik ve insansı robotlar alanında büyük bir rol oynayacak.
  7. Sağlık Sektörü: Yapay zeka, tıbbi teşhis, ilaç geliştirme ve hastane yönetimi gibi alanlarda da etkili olacak.
  8. Eğitim ve Öğrenme: Yapay zeka, öğrencilere kişiselleştirilmiş eğitim ve öğrenme deneyimleri sunabilir.
  9. Ulaşım ve Lojistik: Otonom araçlar ve lojistik yönetimi alanında yapay zeka büyük bir rol oynayacak.
  10. Enerji ve Çevre Koruma: Yapay zeka, enerji verimliliği ve çevre koruma konularında da önemli bir rol oynayacak.

Unutulmamalıdır ki yapay zeka, insan faktörünü tamamen ortadan kaldırmayacak, ancak birçok mesleği etkileyecek ve iş dünyasını dönüştürecektir.

Jake Gyllenhaal, Christopher Nolan’ın Kendisine Batman Rolünü Kaybettiğini Söylemek İçin Şahsen Aradığını ve Bunun ‘Oldukça Harika’ Olduğunu Söyledi

Jake Gyllenhaal kısa süre önce “The Howard Stern Show” programında, son seçme turlarında iki büyük rolü kaybetme deneyimi hakkında konuştu: Christopher Nolan’ın “Batman Begins” filmindeki Batman ve Baz Luhrmann’ın “Moulin Rouge!” filmindeki Christian rolü. İkinci filmde seçme süreci Gyllenhaal, Heath Ledger ve Ewan McGregor arasındaydı. Gyllenhaal, daha sonra “Brokeback Mountain” filminde rol arkadaşı olacak olan Ledger’ı ilk kez burada duydu.

Gyllenhaal, “Rolü alamayınca hissettiğim şey hayal kırıklığıydı. Hem Heath hem de ben hayal kırıklığına uğradık” dedi. “Ama bu Ewan McGregor’ın rolü. ‘Başka bir tane var. Başka bir seçmeye katılmayı deneyebilirim’ demeyi öğreniyorsun. Bu tutumu sürdürüyorsun.”

Gyllenhaal, “Moulin Rouge!” projesinden birkaç yıl sonra “Batman Begins” rolünü kaybettiğinde de bu sağlıklı zihniyeti korudu. “Batman Begins”in hikayesini bulan ve senaryoyu Nolan ile birlikte yazan David S. Goyer, kısa süre önce Gyllenhaal’ın Nolan’ın üçlemesinde Batman’i oynamak için kendi kişisel favorisi olduğu yönündeki söylentileri doğruladı. Bu rolü nihayetinde Christian Bale kazandı.

Gyllenhaal, “[Nolan’ın] övgüsüne ve Baz [Luhrmann’ın] övgüsüne, bu iki yönetmen de beni şahsen arayıp [rolü alamadığımı] söylediler” dedi. “Ve sana nedenini söyleyecekler. Bu noktaya geldiğinizde, bir rolü potansiyel olarak almanız konusunda gerçek bir meşruiyet vardır. Sana ‘Ah, çok teşekkürler’ demeyecekler. Diyecekler ki: ‘Sende, rolde gerçekten istediğim bazı yönleri gördüm ve bunlar harika, ama sonuçta ben bu yönde ilerlemeyi seçtim çünkü bu rol karşındaki kişiyle daha iyi uyuyor. Saçlarının rengi, boyu, her neyse! Bunların hepsi, üzerinde durmaya çalıştığınız zaman işe yaramayan, sağlıksız açıklanamaz faktörler.”

Aktör sözlerine şöyle devam etti: “Ben sadece şöyle diyorum: ‘Ne kadar ileri gittiğine bak! O yüzden devam etmeye çalış.’ Benim hissettiğim buydu. Christopher Nolan’dan bir telefon aldığımı ve şöyle düşündüğümü hatırlıyorum: ‘Christopher Nolan’dan şahsen bir telefon aldım. Bu oldukça harika. Oldukça ileri gittim. ‘Emin değiller’ dedikleri noktadan, bu film için seni gerçekten düşündüklerini söyleyen bir telefona kadar ulaştım. O yüzden tamam, devam etmeliyim. Sadece devam etmeliyim’ dedim.”

Gyllenhaal, Nolan’ın kendisini “Batman Begins” için değerlendirmesi sırasında “The Day After Tomorrow” adlı felaket filminden geliyordu. Gyllenhaal, Caped Crusader’ı (Batman) oynayamasada, bu rolü kaybetmesi, Nolan’ın çizgi roman film projesiyle aynı yıl vizyona giren “Brokeback Mountain” ve “Jarhead” gibi beğenilen filmleri üstlenmesinin kapısını açtı. Gyllenhaal kısa süre önce Screen Rant’a verdiği röportajda Batman’i oynamakla hala ilgilendiğini söyledi.

Gyllenhaal, “Ah dostum, bu klasik bir [rol]. Bu bir onur” diye yanıtladı. “Geçmişte diğer harika oyuncuların oynadığı rollerden bahsetmişken… Bunu düşündüğümde, Denzel Washington ile ‘Othello’da Iago’yu oynayacağım ve bu rolü tarih boyunca oynayan oyuncuların geçmişini düşünüyorum. Bu da beni korkutuyor. Yani bu şu an üzerinde çalıştığım ilk seviye. Ama tabii ki, her zaman bir onur olur. Bu tür şeyler ve roller klasiktir.”

Austin Butler, Darren Aronofsky’nin Sony’deki ‘Caught Stealing’ Filminde Başrolü Üstlenecek

Sony Pictures, Austin Butler’ın başrolünde yer alacağı Darren Aronofsky’nin suç gerilim filmi “Caught Stealing”i satın aldı.

Film, 1990’ların New York şehrinin suç dünyasına farkında olmadan sürüklenen, tükenmiş eski bir beyzbol oyuncusu olan Hank Thompson’ı konu alıyor.

“The Whale”, “Requiem for a Dream” ve “Black Swan” gibi filmleriyle tanınan Oscar adayı yönetmen Aronofsky, “Charlie’nin adrenalin yüklü sürükleyici yolculuğunu hayata geçirmek için Sony Pictures’daki eski dostlarımla işbirliği yapmaktan heyecan duyuyorum. Austin ve New York’lu film yapımcıları ailemle çalışmaya başlamak için sabırsızlanıyorum.” dedi.

Senaryo, aynı isimli romanından uyarlanan ve Charlie Huston tarafından kaleme alınacak. Yapımcılığını Protozoa üstlenecek.*

Sony Pictures’ın Sinema Filmleri Grubu başkanı Sanford Panitch şunları söyledi: “Darren, dünyanın en parlak görsel-işitsel hikaye anlatıcılarından biri ve Charlie Huston’ın bu harika kitaplarını Austin’in oynaması için uyarlamak, parçası olmamak için çok heyecan verici bir fırsattı.”

Butler, Baz Luhrmann’ın “Elvis” filmindeki başrolüyle Oscar’a En İyi Erkek Oyuncu dalında aday gösterilmişti. Şu anda Denis Villeneuve’nin bilimkurgu destanı “Dune: Part 2”de ve Apple TV’nin mini dizisi “Masters of Air”de görülebilir. Butler, yakında Jeff Nichols’ın “The Bikeriders” filminde ve yine David Heyman ve Shane Salerno ile yapımcılığını üstleneceği Sony’nin 3000 Pictures film uyarlaması “City on Fire”da rol alacak.

Aronofsky, CAA, Narrative ve Goodman, Genow, Schenkman, Smelkinson & Christopher tarafından temsil edilmektedir. Butler, WME, Anonymous Content, Sloane, Offer, Weber & Dern ve The Lede Company tarafından temsil edilmektedir. Huston, Katz Golden Lerner ve Writers House tarafından temsil ediliyor.

Shark Tank yıldızı Barbara Corcoran’un Geri Dönüş Hikayesi ve Duygusal Zekanın Gücü

Shark Tank yıldızı Barbara Corcoran, LinkedIn CEO’su Ryan Roslansky ile yaptığı röportajda gür bir sesle önemli bir mesaj iletti. Röportaj Corcoran’ın hayatından güçlü derslerle doluydu, ancak bir hikaye açık ara öne çıktı: Shark Tank’ın onu tek bir bölüm bile çekmeden “kovduğu” zaman.

Corcoran, kendisini Shark Tank adlı yeni bir programa davet eden bir kadından telefon aldığını söyledi. Heyecanlanan Corcoran hemen kabul etti. Hemen alışverişe gitti, yeni kıyafetler ve imza atmalık malzemeler aldı. Arkadaşlarına heyecanla, “Hollywood’a gidiyorum!” dedi.

Ardından, Corcoran korkunç bir telefon aldı ve ona “fikirlerini değiştirdiklerini” ve yerini başka bir kadına vermeye karar verdiklerini söylediler.

Corcoran, “Buna inanamadım,” dedi. “[Eski kocamın] sekreterimle evlendiğini söylemesiyle aynıydı.”

Telefonu kapattıktan sonra Corcoran’ın “yıkıldığını” söylüyor. Ancak kendine acımak için bir dakika ayırdıktan sonra, durumu kendi çözmeye karar verdi.

Corcoran doğrudan Shark Tank’ın yaratıcısı Mark Burnett’e bir e-posta yazdı.

Corcoran, “Sevgili Mark, reddedilmeni bir şans tılsımı olarak görüyorum,” diyor. “Reddedildikten sonra başıma hep güzel şeyler geliyor.”

Corcoran daha sonra kanıt olarak birden fazla hikaye detaylandırdı. Donald Trump’ın ona 4 milyon dolarlık komisyonundan bir kuruş bile alamayacağını söylemesinin ardından Corcoran’ın Trump’a dava açtığı ve her kuruşunu aldığı hikayesini de anlattı.

Corcoran, e-postayı şöyle bitirdiğini söylüyor:

“Salı günü o uçakta olmayı bekliyorum. Ve umarım koltuğum için yarışmama izin verirsin.”

Kısa bir süre sonra, Burnett’in sekreteri Corcoran’a yazarak ona koltuk için yarışma şansı verileceğini söyledi.

Gerisi tarih oldu.

Barbara Corcoran’ın eylemleri, duyguları etkili bir şekilde anlama ve yönetme yeteneği olan duygusal zekada güçlü bir ders veriyor. Corcoran’un hikayesinden üç değerli çıkarımı parçalayalım ve bunları kendi işinize nasıl uygulayabileceğinizi görelim. (Bu derste değer bulursanız, her gün bir hafta boyunca duygusal zeka geliştirmek için yeni bir ipucu sağlayan ücretsiz duygusal zeka kursuma ilgi duyabilirsiniz.)

Olumsuz Duygular Üzerinde Durmayın

Corcoran, bu kritik anda kendisine yardımcı olan bir dersi çalışanlarından öğrendiğine inanıyor.

Corcoran, “Yıllar boyunca satış elemanlarımdan en büyük satış elemanlarının kendilerine acımak için daha az zaman harcadıklarını öğrendim,” dedi. “Herkes gibi onlar da darbeler alıyorlar ama kendilerine fazla zaman tanımıyorlar.”

“Kendi kişiliğimde onları taklit ediyorum. Mark Burnett’e yaptıklarım için gerçekten onların örneğini örnek alıyorum.”

Bu sadece etkili satış elemanları için değil.

Herkes başarısızlığı yaşar. Herkesin kötü anları vardır. Ancak duygusal açıdan zeki insanlar, olumsuz duygular üzerinde durmak yerine, onları işleme ve ilerleme yeteneğine sahiptir.

Dendiği gibi: Bir kuşun kafanıza konmasını engelleyemeyebilirsiniz, ama yuva yapmasını engelleyebilirsiniz.

Olumsuz Deneyimleri Motivasyon Olarak Kullanın

Corcoran kendini acındırmak yerine, Burnett’in reddedişini motivasyon olarak kullandı. Daha sonra bu duygu ve hisleri e-postasına kanalize etti.

İşe yaradı. Corcoran sadece kendini motive etmekle kalmadı, hızlı hareketi, güveni ve ustaca hikaye anlatımı Burnett’i fikrini değiştirmeye ve ona bir şans vermeye ikna etti.

Corcoran, bu dersi eski kocası ona sekreteri için onu terk ettiğini söylediğinde öğrendiğini söylüyor. Sonuç olarak, Corcoran, eski kocasıyla birlikte işlettiği işi ikiye böldü ve eski kocası onsuz asla başaramayacağını söyledi.

Corcoran, “Bana terk ederken bu laneti verdiğinde, başarılı olacağımı biliyordum,” dedi. “Sadece ona yanıldığını kanıtlamak için.”

Olumsuz duygular, onları nasıl kullanacağınızı öğrenirseniz faydalı olabilir. Ancak bunu yapmak için, onlarla ne yapacağınıza bilinçli olarak karar vermelisiniz. Corcoran gibi olun ve olumsuz duyguları olumlu eylemler için bir katalizör olarak kullanın.

Kontrol Edebileceklerinize Odaklanın

Corcoran, Burnett’i fikrini değiştirmeye zorlayamayacağını fark etti. Ancak, akıl sağlığı için faydalı olacak şekilde kendini savunabilirdi.

Ve uçağa binip gelerek, Corcoran kendisine Shark Tank’a girme fırsatı verdi.

Bu son etkili bir ders veriyor: Kontrol edemeyeceğiniz şeylere zaman harcayamazsınız. Ancak kontrol edebileceğiniz şeylere odaklanabilir ve buna göre harekete geçebilirsiniz.

Fatura ödemeyi reddeden bir müşteriyle mi uğraşıyorsunuz? Onlara ödeme yapmaları için ikna edici bir neden sunun. Motivasyonunu kaybetmiş bir çalışanınız mı var? Onları dinleyin ve nasıl destekleyebileceğinizi düşünün.

Anahtar kendinize şunu sormaktır: Durumu daha iyi hale getirmek için ne yapabilirim?

Öyleyse, bir dahaki sefere başka birinin eylemleri yüzünden sinirlendiğinizde, Barbara Corcoran’ın stratejisinden bir sayfa alın ve:

  • Olumsuz duygular üzerinde durmayın.
  • Deneyimi motivasyon olarak kullanın.
  • Kontrol edebileceklerinize odaklanın.

Bunu yaparak, bir olumsuzu olumluya çevirecek, duyguları sizin için çalıştıracak ve bu süreçte olumlu sonuçlar elde edeceksiniz.

Sam Bankman-Fried Bu Hafta Cezasıyla Yüzleşiyor

Tarihin en büyük finansal suçlarından birini işlemekten suçlu bulunmasından yaklaşık beş ay sonra, Sam Bankman-Fried’in Perşembe günü Manhattan federal mahkemesine dönmesi ve onu önümüzdeki yarım yüzyıl boyunca hapse gönderebilecek bir cezaya çarptırılması bekleniyor.

Mahkumiyet kararına itiraz eden Bankman-Fried’in cezaevine gireceği açık. Ancak, cezanın süresi tamamen New York Güney Bölgesi Yargıcı Lewis Kaplan’ın elinde.

Savcılar 40-50 yıl için bastırıyor. Bu ay 32 yaşına giren Bankman-Fried’in avukatları, bunu “ortaçağdan kalma… hapiste ölüm cezası önerisi” olarak nitelendirerek karşı çıktılar. Şiddet içermeyen, ilk kez suç işleyen biri için en fazla altı buçuk yıllık bir hapis cezasının uygun olduğunu söylüyorlar.

Kaplan, savcıların bile gereksiz yere sert bulduğu 100 yıl önerisinde bulunan Denetimli Serbestlik Departmanı’nın tavsiyelerinin yanı sıra bu önerileri de değerlendirecek. Kendi değerlendirmesinde Bankman-Fried’in yaşı ve eski kripto milyarderinin daha fazla suç işleme olasılığının olup olmadığı gibi bir dizi başka faktörü de göz önünde bulundurabilir.

New York’taki hukuk firması Moses Singer’ın ortağı Howard Fischer, “Yargılamanın bu yarı-bilimsel tarzda yapıldığı iddiası var,” dedi. “Gerçek şu ki, yargılama yönetmeliklerinin bir mahkemenin kullanmasına izin verdiği muazzam bir özgürlük alanı var.”

Yargılama sırasında, avukatlar genellikle jüri önünde hangi konuların tartışılmasına izin verileceği konusunda katı emirlere sahiptirler. Yargılama, her iki tarafın da hakimin önünde davalarını savunmak için kapsamlı argümanlar sunmalarına izin verilen çok daha akıcı bir süreçtir.

Savcılar bu ayın başlarında 116 sayfalık bir ceza notu sunarak, Bankman-Fried’in cezasının “suçlarının olağanüstü boyutlarıyla orantılı” olması gerektiğini savundular. Ayrıca savunmanın Bankman-Fried’in hayır işlerine derinden önem verdiği ve başkalarına yardım ettiği yönündeki iddialarına da karşı çıktılar.

Savcılar notlarında, “Rahat bir yetiştirme tarzı, MIT eğitimi, finans alanında prestijli bir kariyer başlangıcı ve yeni bir girişim için değerli bir fikir gibi avantajlarla Bankman-Fried, ceza talebinde özetlediği… fedakar bir hayatı sürdürebilirdi. Ancak bunun yerine, son yıllardaki hayatı eşsiz bir açgözlülük ve kibir, hırs ve gerekçelendirme; flört etmek, risk almak ve diğer insanların parasıyla tekrar tekrar kumar oynamaktan ibaretti.” ifadelerini kullandılar.

Bankman-Fried’in yargılanması için tuttuğu avukat Marc Mukasey, hükümetin notunu “rahatsız edici” olarak nitelendirdi ve hükümeti Bankman-Fried’i “ezmeye” çalışmakla suçladı.

Mukasey, “Şiddet içermeyen bir suçtan hüküm giymiş, 40-50 yıl hapis cezasına çarptırılmış ve serbest bırakılan bir federal sanık henüz tespit edemedik – belki de mahkumlar her yıl hapis için iki yıllık bir ömür beklentisi düşüşüne maruz kaldıkları için,” yazdı. “Sam’i bu şekilde ezmek gereksiz.”

Yargılama Öncesi Davranış

Finansal suç davalarındaki savunma avukatları, müvekkillerine genellikle başlangıçta imajlarını düzeltmeleri için tavsiyelerde bulunuyor; kiliseye veya tapınağa gidin, boş zamanınızı bir aşevinde gönüllü olarak geçirin, sonunda sizi daha olumlu bir ışıkta gösterecek faaliyetlere katılın.

Aralık 2022’de ev hapsine alınan ve Kaliforniya’nın Palo Alto kentindeki ailesinin evinde yaşamaya zorlanan Bankman-Fried için bu seçenekler mümkün değildi. Ancak yargılamanın öncesinde, Bankman-Fried defalarca kefalet sınırlarını zorladı. Basına açıklamalar yapmak ve eski kız arkadaşı Caroline Ellison’ın özel yazılarını yayınlamak bu sınırları zorlamaya örnek olarak gösterilebilir.

Ağustos 2023’te Yargıç Kaplan, savcılarla aynı görüşte olup Bankman-Fried’in kefaletini iptal etti. Bu durum Bankman-Fried’i Brooklyn’deki sorunlu Metropolitan Tutuklama Merkezi’ne gönderdi.

Fischer, davranışlarının cezalandırma sırasında Bankman-Fried’e musallat olabileceğini söyledi. “Bankman-Fried’e zarar veren şey, yargılama öncesi davranışları. Ceza adalet sisteminin normlarını hiçe sayması oldukça şok edici.”

Ellison ve diğer birkaç eski yönetici, benzer federal suçlamaları kabul etmeleri ve savcılarla işbirliği yapmaları karşılığında Bankman-Fried aleyhine ifade verdi. Bankman-Fried’den sonra cezalandırılmaları bekleniyor.

FTX Zararının Hesaplanması

Tartışmalı bir alan, Kasım 2022’de neredeyse bir gecede çöken Bankman-Fried’in artık kullanılmayan kripto borsası FTX’in müşterilerinin paralarının donmasıyla oluşan zararların hesaplanması.

Genellikle finansal suçlarda, mali kayıp ne kadar büyük olursa, ceza da o kadar uzun olur. 20 milyar dolarlık yıllara yayılan bir Ponzi planının beyni olan Bernie Madoff, 2009 yılında hakimin “zamanımızın en korkunç finansal suçlarından biri” olarak nitelendirdiği eylemleri sebebiyle 150 yıl hapis cezasına çarptırılmıştı.

Bankman-Fried davasındaki savcılar, toplam zararı “muhafazakâr bir şekilde” – müşteri fonlarını ve FTX’deki yatırımcıların zararlarını ve aynı zamanda çöken kardeş ticaret evi Alameda Research’e borç verenlerin kayıplarını da içeren – 10 milyar dolardan fazla olarak hesaplıyor.

Ancak FTX’in çöküşünden bu yana, kripto para varlıklarının değeri arttı ve on binlerce müşterinin zararlarının tazmin edilebileceği ihtimalini ortaya çıkardı. Savunma, bu durumu daha hafif bir ceza için kullanıyor.

Mukasey geçen ay mahkemeye sunduğu bir dosyada, “Hükümetin itirazında alıntılanan her mağdur, faiziyle birlikte dolar başına 100 sent alacak.” ifadelerini kullandı.

Kayıp miktarı Kaplan’ın cezalandırmada dikkate alması adilane. Ancak hukuk uzmanları, FTX müşterilerinin %100’ü paralarını geri alsa bile, bunun yargıcı Bankman-Fried’i hafif cezalandırmaya ikna etmeyeceğini söylüyor.

Fischer, “Sanki ‘Evet, bütün bu parayı çaldım… ama beş tane de piyango bileti aldım ve ne oldu bilin? İçlerinden biri kazandı, yani sonuçta zarar yok’ demek gibi bir şey,” dedi.

FTX’in çöküşünün ardından yönetimi devralan iflas uzmanı John Ray de “müşterilere, borç verenlere ve yatırımcılara verilen zarar sıfırdır” çünkü para “kaybolmadı” şeklindeki savunmanın iddiasına tepki gösterdi.

Ray, geri dönüş değerinin “kesinlikle garanti edilmediğini” vurguladı ve böyle bir değerin, ekibinin “Bay Bankman-Fried’in yayılan suç teşkilatının enkazını kazma” çalışmaları olmadan var olmayacağını sözlerine ekledi.

Ray geçen hafta mahkemeye gönderdiği bir mektupta, Bankman-Fried’in arkasında bıraktığı FTX’in “ne solvent ne de güvenli” olduğunu söyledi.

FTC, TikTok’un Veri ve Güvenlik Uygulamalarıyla İlgili Soruşturma Başlattı

İki kaynağın isim vermeme şartıyla CNN’e belirttiğine göre, Federal Ticaret Komisyonu (FTC) TikTok’u veri ve güvenlik uygulamaları konusunda soruşturuyor.

Bu soruşturma, halihazırda olası bir ABD yasağı veya Çinli ana şirketten zorunlu bir ayrılma tehdidiyle karşı karşıya olan sosyal medya platformu için bir başka sorunu temsil ediyor.

Kaynaklar, FTC’nin TikTok’u 13 yaşın altındaki çocuklardan veri toplamadan önce ebeveynleri bilgilendirmeyi ve onay almayı gerektiren Çocukların Çevrimiçi Gizliliğini Koruma Yasası’nı ihlal ettiği iddiasıyla soruşturduğunu söyledi.

Kaynaklar ayrıca, kurumun TikTok’un kullanıcı verilerine Çin’deki kişiler tarafından erişilemeyeceği şeklindeki iddiasıyla FTC Yasası’nın “haksız veya aldatıcı” ticari uygulamaları yasaklayan kısmını ihlal edip etmediğini de araştırdığını belirtti.

Kaynaklardan birine göre, FTC önümüzdeki haftalarda TikTok aleyhine dava açabilir veya şirketle anlaşma yoluna gidebilir. Politico, soruşturma haberini daha önce vermişti.

Soruşturma sorulduğunda, FTC Halkla İlişkiler Direktörü Douglas Farrar “Yorum yok” yanıtını verdi. TikTok da henüz yorum talebine yanıt vermedi.

TikTok ABD’de Varoluşsal Bir Tehdit İle Karşı Karşıya

FTC soruşturması, TikTok’un ABD’de varoluşsal bir tehlikeyle karşı karşıya kaldığı bir sırada geliyor. Bu ayın başlarında, ABD Temsilciler Meclisi’ndeki iki partili bir grup, TikTok’un ByteDance tarafından satılmasını veya ABD uygulama mağazalarından yasaklanmasını zorunlu kılacak bir yasanın geçmesi yönünde oy kullandı. Yasa tasarısı şu anda Senato’da ve Başkan Joe Biden, masasına gelirse imzalayacağını söyledi. Ancak Senato liderleri, Temsilciler Meclisi tasarısının gecikmesine ve hatta potansiyel olarak bozulmasına yol açabilecek kasıtlı bir yaklaşım benimsediklerini belirttiler.

Çinli ByteDance firmasının sahibi olduğu kısa biçimli video şirketi, uygulamasının ABD vatandaşları için ulusal güvenlik tehdidi oluşturduğu iddialarını reddetti. Çin’de faaliyet göstermeyen TikTok, Çin hükümetinin ABD kullanıcı verilerine hiçbir zaman erişmediğini söyledi.

Siber güvenlik uzmanları, Çin yasalarının ByteDance’i o ülkenin istihbarat talepleriyle işbirliği yapmaya zorladığını söylüyor. ByteDance’ın TikTok’a sahip olması gerçeği, varsayımsal olarak ABD kullanıcı verilerini riske atabilir. TikTok bu sorunu gidermek için, ABD kullanıcı verilerini ABD’li teknoloji devi Oracle tarafından kontrol edilen bulut sunucularında saklamak ve ABD dışındaki çalışanların erişimini sınırlayan dahili protokoller oluşturmak gibi adımlar attı.

Kongreye Yalan Beyan

TikTok, 2022 BuzzFeed News haberinin ByteDance çalışanlarının bu bilgilere birden fazla kez eriştiği yönündeki haberinin ardından, 2022’de Kongre’ye Çin merkezli çalışanların ABD kullanıcı verilerine erişebileceğini kabul etti. TikTok CEO’su Shou Chew, geçtiğimiz yıl Kongre’deki ilk çıkışında, bazı ByteDance çalışanlarının şirket içindeki bilgi sızdıranları bulmak adına “yanlış yönlendirilmiş bir girişimin” parçası olarak belirli ABD’li gazetecileri gözetlediği için işten çıkarıldığını da kabul etti.

Asya Piyasaları Canlı Güncellemeler (27 Mart 2024)

Asya hisse senedi piyasaları Çarşamba günü yükseldi ve Çin’den gelen güçlü veriler ve ABD’den gelen ılımlı enflasyon haberleri yatırımcıların risk iştahını artırdı.

MSCI Asya Pasifik endeksi son işlemde %0,5 artışla işlem gördü. Japonya’nın Nikkei endeksi %0,8 yükselirken, Hong Kong’un Hang Seng endeksi %1,1 arttı.

Çin’de, Shanghai Composite endeksi %0,7 yükselirken, Shenzhen bileşik endeksi %1,2 arttı. Çin’in gayri safi yurtiçi hasılası (GSYH) ilk çeyrekte geçen yıla göre %6,8 artarak analistlerin beklentilerini aştı.

Güney Kore’de Kospi endeksi %0,4 yükselirken, Avustralya’nın S&P ASX 200 endeksi %0,2 arttı.

ABD’de, kişisel tüketim harcamaları fiyat endeksi (PCE) Şubat ayında geçen yıla göre %6,4 artarak beklentileri karşıladı. Bu veri, Federal Rezerv’in faiz oranlarını agresif bir şekilde artırma ihtiyacını sınırlayabileceği için yatırımcıları rahatlattı.

Petrol fiyatları Çarşamba günü yükseldi. Brent ham petrolün varil fiyatı 110 doların üzerine çıktı.

Diğer önemli haberler:

  • Japonya Merkez Bankası (BOJ), faiz oranlarını sabit tutmaya ve genişlemeci para politikasını sürdürmeye karar verdi.
  • Avrupa Merkez Bankası (ECB) Başkanı Christine Lagarde, Euro bölgesinin enflasyonla mücadelede “kararlı” olduğunu söyledi.
  • Uluslararası Para Fonu (IMF), 2024 yılı için küresel büyüme tahminini düşürdü.

Yatırımcılar, bu hafta sonu yapılacak olan ABD Merkez Bankası (Fed) toplantısına odaklandı. Fed’in faiz oranlarını 25 baz puan artırması bekleniyor.

BlackRock’un Larry Fink’i Hindistan’ın Altına Olan Düşkünlüğünün Ekonomiye Çok Az Katkı Sağladığını Söylüyor

Dünyanın en büyük varlık yönetim şirketinin kurucusu ve başkanı Larry Fink, BlackRock’un hissedarlarına yazdığı yıllık mektupta, Hindistan’ın altına olan düşkünlüğünün ne ülke ekonomisine fayda sağladığını ne de yatırımcılar için iyi getiriler yarattığını söyledi.

Fink, “Kasım ayında Hindistan’ı ziyaret ettiğimde, politika yapıcılarla tanıştım ve yurttaşlarının altına olan düşkünlüğüne hayıflandıklarını belirttiler. Bu emtia, Hindistan borsasının gerisinde kaldı… Altına yatırım yapmak da ülke ekonomisine yardımcı olmadı.” ifadelerini kullandı.

Altının iyi bir değer saklama aracı olabileceğini ancak ekonomik büyümeyi teşvik etmediğini söyleyen Fink, birisi parayı bankada tuttuğunda veya bir eve yatırım yaptığında ekonomik aktiviteye yol açan bir çarpan etkisi olduğunu ancak söz konusu altın olduğunda yalnızca bir kasada beklediğini belirtti.

Hindistan, değerli metalin ülke kültüründe önemli bir rol oynaması sebebiyle en büyük altın pazarlarından biridir. Düğünler ve festivaller sırasında altın satın almak uğurlu kabul edilir. Aynı zamanda güvenli bir yatırım ve zenginlik sembolü olarak görülür.

Altına yatırım yapmak; mücevher satın alma, borsa yatırım fonları ve devlet altın tahvil programları gibi birçok şekil alabilir.

Fink, altının aksine, sermaye piyasalarının önemini ve bir ülkenin ekonomik konumunu nasıl iyileştirebileceklerini, ABD sermaye piyasalarının Amerikan ekonomisindeki rolünü örnek göstererek vurguladı.

Fink, “Yoksulluktan daha fazla insanı kurtarabilecek veya yaşam kalitesini kapitalizm kadar iyileştirebilecek başka bir güç yok. İster kendimiz ister ülkemiz için finansal özgürlük konusunda en yüksek umutlarımıza ulaşmamıza yardımcı olabilecek başka hiçbir ekonomik model yok,” dedi.

Hindistan’daki altın tüketimi sürekli olarak dünyanın en yüksek seviyelerinden biri oldu. Ülkenin merkez bankası olan Hindistan Merkez Bankası, Dünya Altın Konseyi’nin verilerine göre Şubat ayında 4,7 ton altın satın alarak altın rezervlerini 817 tonluk rekor seviyeye çıkardı.

Ancak Dünya Altın Konseyi’nde Hindistan Araştırma Başkanı Kavita Chacko, altın fiyatlarındaki rekor seviyelerin Hindistan’da değerli metal talebine zarar verebileceğini belirtti.

Chacko, “Ülkenin yaklaşan genel seçimleri (Nisan-Haziran) sırasında altın ve nakit hareketinin yakından izleneceği düşünüldüğünde, fiyatlar yumuşasa bile önümüzdeki birkaç ayda talepte kayda değer bir artış görülmesi olası değil.” dedi.

Hindistanlıların altına olan sevgisi bir yana, ülkenin borsaları Asya-Pasifik bölgesinin en büyük kazananlarından biri oldu. Büyük kurumsal yatırımcılar, bu yıl defalarca rekor seviyelere ulaşan Hint hisse senetlerinde olumlu bir görünüm sergiliyor.